Avrupa kentleri ve adalar aşırı turist akınlarına karşı çözüm arıyor…

avoturst

Kentler turizmle mücadele ediyor

Turizm sektörünün dünya çapında yaşadığı bu gelişme beraberinde bir diz sorunu da getiriyor. Türkiye’de yaşanan turistik büyüme başta İstanbul olmak üzere turistik bölgelerde ciddi bir demografik ve ekonomik dönüşüm yaratıyor. Turistikleşen bölgeler ve alanlarda doğal ve sosyal yaşam dönüşüme uğruyor ve sıklıkla tahrip ediliyor. Bugün birçok dünya ülkesi, turizmin ekonomi için çok faydalı bir endüstri, bir “bacasız sanayi” olduğunu düşünürken, bir kente çok fazla turist geldiğinde o şehrin artık tanınamaz hale gelmesi gerçeğiyle boğuşuyor. Turistik merkezlerin sosyal, kültürel ve doğal niteliklerini hızla kaybetmeleri “sürdürülebilir turizm”, “koruma kullanma dengesi’ gibi yeni kavramları ve tartışmaları gündeme getiriyor.  Örneğin Amsterdam 850 bin kişilik nüfusuyla ortalama bir şehir. Ancak geçtiğimiz yıl şehre 17 milyon turist akın etti. Sadece 5 yıl önce bu rakam 12 milyondu. Birçok insan yapılan röportajlarda  “Artık durum iyice kontrolden çıkmaya başladı. Kendi şehrimi tanıyamıyorum,” derken turistlerin yoğunlaşması çevre kirliliği, suçların artması, altyapının zorlanması, konut ve tüketim ürünleri fiyatlarının yükselmesi gibi doğrudan etkilere de neden oluyor. (2) Bu nedenle Amsterdam’da yerel yöneticiler insanların evlerini airbnb üzerinden kiraya verebilecekleri süreyi 60 günle sınırlama, turistlere hitap eden dükkanların sayısını kısıtlama, tur otobüslerinin kente girişini yasaklama gibi önlemlere başvuruyor.

5976

Turist sorunu sadece Hollanda ile de sınırlı değil. Barselona, Paris, Lizbon, Viyana, Venedik, Madrid ve Reykjavik gibi şehirler de benzer önlemler almaya yöneliyor. Örneğin her yıl 22 milyon kişinin ziyaret ettiği Venedik’te belediyenin belirlediği noktalar dışında biraz soluklanmak için oturmaya kalkışırsanız 500 Avro ceza yeme ihtimaliniz bulunuyor. Şehirde daha önce de turistlerin sıkça gezdiği St. Mark Meydanı ve Rialto Köprüsü’nde oturmak yasaklanmıştı. Venedikte halen yürürlükte olan #EnjoyRespectVenezia (Venedik’ten keyif al ve saygı duy) kampanyası  yaz aylarında şehirdeki aşırı turist akınına önlem olarak uygulamaya devam ediliyor. (3) Kentin yerli nüfusu 500 bin kişiye kadar düşmüş durumda ve yapılan araştırmalara göre turistler 2030 yılında kentte turistten başka bir şey görmeyecekler, çünkü yerli nüfus artık Venedik’te barınmıyor olacak.

Bugün Venedik’te sağdan yürümek mecburi ve köprülerde bekleme yapmak ya da bisikletle gezmek yasak. Mayoyla gezmek, güvercinlere yem atmak ve tekerlekli bavul kullanmak da yasaklar arasında. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Venedik, bu listeye giren şehirlere turlar düzenleyen seyahat şirketlerinin gözdesi durumuna geldikten sonra kente gelen turist sayısı düzenli bir şekilde arttı. Aynı şekilde Belçika’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki kenti Brugge’ün belediye başkanı Dirk De Faul de kentin artan sayıda turistle başa çıkma yeteneğinden şüphe ederek turizmde yaşanan % 28’lik artışa karşı önlemleri almaya başladıklarını açıkladı. “Brugge’intam bir Disneyland olmasını istemiyorsak turist akınını daha fazla kontrol etmeliyiz,” diyen Faul’ün yönettiği Brugge’e geçtiğimiz yıl başka bir Unesco dünya mirası alanı olan Dubrovnik kenti de eklendi. Tarihi sokaklarda aşırı kalabalıklaşmadan sonra dış mekanlardaki restoran masalarının kısıtlanması, sokak satıcılarının engellenmesi Dubrovnik’te alınan ilk önlemler oldu.

273742
Turist: Senin lüks seyahatin, benim gündelik sefaletim!

Bugün Adriyatik’teki Cruise turizminin en önemli limanlarından biri olan Hırvatistan’ın Dubrovnik kenti, çoğu eski limana demirlenen 400’den fazla yolcu gemisiyle ve onların getirdiği üç milyon civarındaki ziyaretçiyle başa çıkmaya uğraşıyor. Alınan önlemler arasında gelecek yıl 4.000 kişilik bir günlük ziyaretçi kotasının uygulanması, limana yanaşacak gemi sayısının da ikiyle sınırlanması  var. Dubrovnik’teki çevre hakları savunucuları, Cruise gemilerinin her birinin büyük bir enerji tüketim ve karbon salınım merkezi olduğunu, bu gemilerin kentin çevresinde motorlarının çalıştırmasının engellenmesi gerektiğini savunuyorlar.

2018’in Eylül ayı içinde Floransa’da sokakta yemek servisinin yasaklanması, Roma’da Trevi Çeşmesine ziyaretlerin kısıtlanması, Sardinya’nın plajlarından kum çalınmasına 500 ile 3000 euro arası cezalar kesilmesi de turist akınlarına karşı başka Avrupa kentlerinde alınan önlemlerden bazıları. (4) Hırvatistan’a komşu olan ve son yıllarda turizmin büyük bir hızla geliştiği Karadağ da benzer sorunlar yaşıyor. Karadağ’ın küçük Kotor kentinin limanı her gün genellikle her biri ortalama 12 saatlik bir süre limanda kalan üç büyük Cruise teknesinin işgaliyle boğuşuyor. Adriyatik’teki en popüler üçüncü nokta olan Kotor, 2019’da yarım milyondan fazla insanı getiren  500 yolcu gemisi bekliyor.  Kotor Deniz Biyoloji Enstitüsü’nden Vesna Mačič,  bölgenin sadece 50 gemi ve 50.000 kişinin kente geldiği 2003 yılıyla karşılaştırılamayacak ölçüde büyük bir tahribat yaşandığına dikkat çekiyor. Mačič’e göre kıyı bölgelerinde yaşayan süngerler, mercanlar, deniz yıldızları ve balık üreme alanları yaşanan turistik hareketlilikten büyük zarar görüyor ve kısa zamanda önlem alınması gerekiyor. (5)

Dünya adalarında turistik yıkım

Dünyada tarih kent merkezlerine göre görece daha az ziyaretçi aldığı ve daha az tahrip edildiği düşünülen adalardaki durum sanılanın aksine çok daha kötü. Fiziksel olarak kapalı ve denizle çevrili mekanlar olan dünya adalarındaki sosyal ve doğal yıkım çok daha gözle görünür bir gerçek.

8ef708229c421e9a52ae52a983f561
“Turizm Mayorka’yı öldürüyor”

İspanya’nın en önemli turistik bölgelerinden biri olan Mayorka (Mallorca) Adası en çok bilinen örneklerden biri. Yılda yaklaşık 10 milyon ziyaretçi alan Mayorka, her sene yaz sezonunda büyük bir trafik karmaşasıyla, hayat pahalılığıyla, kalabalıkla, başkent Palma’daki bütün evlerin turistik olarak işletilmesi nedeniyle yerli nüfusun artık kentte barınamamasıyla gündeme geliyor. Adaya her yıl  gelen yaklaşık 500 Cruise gemisi her birinin 22.000 kişiye kadar ulaşabilen kapasiteleriyle Mayorka  halkını “artık yeter” demeye yöneltiyor. Son iki yıldır adada düzenlenen turizm karşıtı  gösterilerde “Tourism Kills Mallorca” (Turizm Mayorkayı Öldürüyor), “Tourist Go Home” (Turistler Evinize Dönün) sloganları atılıyor.

Endonezya’nın Bali Adası da turizmin en büyük tahribatı yarattığı adalardan biri. 2017 yılında 13,7 milyon denizaşırı turisti ağırlayan Endonezya’da bu turistlerin yaklaşık 4,5 milyonu Bali adasını ziyaret etti. Uluslararası turizm şirketleri tarafından paketlenmiş bir cennet olarak sunulan Bali Adası’nın çöküşü  1963 yılında Sanur’daki Bali Beach Hotel’in inşaatıyla başladı ve1970 yılında Ngurah Rai Uluslararası Havalimanı’nın inşaatıyla birlikte ziyaretçi sayısı hızla artmaya başladı. Ziyaretçilerdeki artış, adanın çevre sorunlarını büyütürken hükümet iki sene önce Bali plajlarında yaşanan plastik gel-gitlerine karşı “acil çöp durumu” ilan etmek zorunda kaldı. Jimbaran, Kuta ve Seminyak plajlarında en yoğun aylarda her gün 100 ton çöp üretiliyordu .

bali
Filipinler Bali Adası’nda çöp yığınları…

Meksika’nın Yucatan yarımadasındaki Cozumel ise bir başka çarpıcı örnek. Bir kaç yüz sakini, birkaç kilise ve Maya harabelerini barındıran Cozumel bugün kruvaziyer liman turizminin mercan resiflerini yokettiği, yılda neredeyse tamamı Florida’dan gelen 3,6 milyon kişinin ziyaret ettiği bir bölge durumunda.

Filipinler’in 30 bin kişilik nüfusa sahip, 7 km2’lik küçük adası Boracay’ın kaderi ise Travel + Leisure Dergisi’nin Boracay’ın dünyanın en güzel adası olduğunu iddia ettiği 2012 yılından sonra hızla değişti. 2012 sonrasında büyük bir turistik işgale uğrayan ada bugün mavi sularına akan lağımlarla anılıyor. Filipinler Cumhurbaşkanı Rodrigo Duterte’nin bütünüyle bir “lağım” haline geldiğini ve büyük sağlık sorunları yaşandığını söylediği Boracay adasının mavi sularına doğrudan akan lağım suları, çöpler ve turistik tesisler adayı bir felaketin eşeğine sürüklüyor. Adayı ekolojik bir felaketten kurtarmak için hükümetin ilan ettiği acil önlemler kapsamında inceleme yapan müfettişler 800’den fazla çevre ihlali buldu. İncelemeler sonunda ada altı ay boyunca turistlere kapatıldı. Sonunda Filipinler hükümeti Boracay adasını kontrollü kültür turizmine geçirmek için Filipinler’e özgü yeni bir adım attı:  Adada 500 milyon dolarlık bir sahil kumarhanesi inşa etme anlaşması imzalandı!

5590
Venedik-2019

Sonuç olarak Avrupa’da ve dünyanın her yerinde bu alandaki tartışmalar, gelişmeler ve dünyanın küresel bir kent olarak gelişme süreci devam ediyor. 2020 yılında yıllık turist sayısının 2 milyara ulaşması ve turizmin dünya GSMH’nın yaklaşık yüzde 5’lik bölümünü oluşturması beklenirken kentlerin, doğanın ve yaşamın nasıl korunacağına ilişkin tartışmalar da devam ediyor…

Türkiye’de turizm endüstrisinin giderek büyümesi kentsel ve doğal yaşamı dönüştüren ve tahrip eden bir nitelik taşımaya doğru hızla ilerliyor. Başta İstanbul olmak üzere birçok turistik merkezde kentin kimi yaşayan, canlı bölgelerinin (Suriçi, Taksim gibi) turizme terkedilmesi, kentsel belleğin ve kültürel öğelerin yaşamdan kopartılarak müzeleştirilmesi, pek çok mahallenin yıkımı bu sürecin ne kadar büyük bir hızla yaşandığının göstergelerinden biri durumunda. Turistikleştirme süreci bugüne kadar alışkın olduğunuz bakir koylara yapılan turistik oteller, devre mülkler, yazlık tesisler, ormanların, kıyı alanlarının, doğal, tarihi ve arkeolojik merkezlerin işgali ve ticarileştirilmesinin ötesinde sonuçlar doğuruyor. Artık yaşadığımız kentlere dair ulaşımdan, barınmaya, beslenmeden, eğlenceye kadar birçok sosyal alanı da etkileyen ve mekansal algıları da dönüştürmeye başlayan bu turistikleştirme sürecinin sonuçlarını gündelik yaşamda da hissetmeye başlıyoruz.  İstanbul’un Suriçi ve Boğaziçi dışında en büyük üçüncü turistik destinasyonu haline gelen Adalar da bu süreçten en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor.

Dipnotlar
(1)  https://www.theguardian.com/news/2019/jul/01/global-tourism-hits-record-highs-but-who-goes-where-on-holiday
(2) http://www.politico.eu/article/amsterdam-tourism-airbnb-crime-netherlands/
(3) https://www.comune.venezia.it/en/content/comportamenti-vietati
(4) https://cnn.com/travel/article/florence-street-eating-ban/index.html
(5) https://www.theguardian.com/business/2019/sep/16/a-rising-tide-overtourism-and-the-curse-of-the-cruise-ships

About 9ada1deniz

Check Also

Üzgünüz, öfkeliyiz, artık yeter!

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayındaki yangının ardından Heybeliadamız bugün bir kez daha yandı! Alınan önlemlere, orman …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir