Deniz, Ada, Özgürlük Dokuz Ada Bir Deniz
Mauro Morandi. 1939 Sardinya doğumlu, 80 yaşında eski bir beden eğitimi öğretmeni. 1989 yılından bu yana Sardinya’nın kuzeyindeki La Maddalena Takımadaları’ndan biri olan Budelli Adası’nın tek sakini. Mauro son yıllarda hükümet tarafından Budelli’den atılmak isteniyor. Mauro’yu ve Budelli adasını korumak için uluslararası bir kampanya yürütülüyor.
Hükümetin 2016 yılında Sardinya ve Korsika arasında, Sardinya’nın kuzeyinde yer alan La Maddalena takımadalarından biri olan Budelli adasının yönetimine dair yeni kararlar almasının ardından Morandi’nin adadaki yaşamına son vermek üzere bir tartışma başladı. Mülkiyeti son yıllarda birkaç kez değişen Budelli Adası 2016’da devlet tarafından satın alındı ve bir Milli Park ilan edildi. Bunun üzerine hükümet Budelli’nin adada yaşama hakkını sorguladı ve sonunda kararı Milli Park ilan edilen adanın park müdürüne bıraktı. Ancak hükümet bu kararı protesto eden 18.000’den fazla dilekçeyle karşılaştı. Mauro da “Parkın yeni müdürü benimle ne yapacağına karar verene kadar buradayım” diyerek adada kalmak istediğini açıkladı. Mauro halen adada kalmaya devam ediyor ancak tartışmalar da sürüyor.
Mauro Morandi için hükümetin adayı devralınmasının tek avantajı Budelli’nin internete kavuşmuş olması. Böylece Morandi, Budelli’nin güzelliğini ve kendi yaşamını dünyaya tanıtmak için yeni bir imkan bulmuş oldu. Son aylarda Morandi Facebook ve Twitter‘daki hesaplarından Budelli’nin muhteşem kıyı şeridinden, bölgedeki doğal yaşamın ve canlıların yakın çekimlerine kadar pek çok önemli kaydı dünyayla buluşturma fırsatı elde etti. Fotoğraf çekmek, Morandi’nin günlük rutininin önemli bir parçası haline geldi. Morandi “Güneşin doğuşunu fotoğraflamak için kalkıyorum, kahvaltı yapıyorum, iki kediyi ve sonra da tavuğu besliyorum, sonra da fotoğraf çekmeye gidiyorum. Ardından 5.000 Facebook arkadaşım olduğu için fotoğrafları işlemek, yorumlamak ve soruları yanıtlamak için çalışmaya başlıyorum,” diyor. Toplumdan kaçmak için Budelli’ye geldiğini söyleyen ancak internetin dünyasını genişletmesinden memnun olduğunu söyleyen Mauro “Görünürlüğümden çok memnunum, çünkü güzelliğin ve doğaya saygının ve korunmasının takdir edilmesine yardımcı olabileceğini düşünüyorum” diyor.
Morandi her ne kadar biraz rahatsız olsa da artık adadaki ziyaretçiler için adanın güzel plajları kadar önemli bir cazibe merkezi haline geldi. Yaz aylarında insanlar bir adada tek başına yaşayan ‘çılgın’ ile tanışmak için Budelli’ye geliyorlar. Kış aylarında ise ziyaretçiler çok daha az sıklıkta görülüyor. Mauro da Budelli’deki yaşamına bağlı kalmaya devam ediyor.
Kendisi için değil sadece ada için en iyisini istediğini söyleyen Morandi bugün Sardiya’da ve La Madellana takım adalarında yerleşik normlara karşı isyanın sembollerinden bir durumunda. Hikayesi ise birçokları için halen ilgi çekici olmayı sürdürüyor. “Ben 68’de protestocuydum. Sonra siyasetle uğraşmayı bıraktım çünkü silahlı çatışmalar olmaya başladı. Ben silahlardan nefret ederim,” diyen Morandi ve bir grup arkadaşı önce Polinezya’ya gitmek ve yeni bir hayata başlamak için ıssız bir ada aramaya başlıyorlar. Ancak sonunda Korsika ile Sardunya arasındaki Budelli’nin pembe kumsallarına iniyorlar. Morandi Budelli Adası için “Polinezyamı burada buldum” diye açıklıyor. Adadaki ilk rolü adanın resmi vasisi olmaktı. 
İlk yıllarda adaya gelen turistlere soğuk davranan Morandi, yıllar geçtikçe adanın güzellikleri diğer insanlarla da paylaşmaya başladı. Adanın ünlü pembe sahilini görmeye gelen turistlerle ilişki kurmayı seçti. Sardinya kıyılarında son yıllarda sıkça yaşanan adaya gelen turistlerin yanlarında pembe kumları da “hatıra” olarak götürmelerini engellemek için onlarla konuştu, adayı ve doğayı tanıtmayı seçti. (dokuzadabirdeniz.com)
