Adalar’daki Ulaşım ve Araç Tartışmaları Üzerine Zorunlu Açıklama

4 yıl önce 16 Haziran 2020 tarihinde yayınladığımız Adalar’daki ulaşım tartışmaları hakkındaki kamuoyu duyurusunu yeni tartışmalar ışığında tekrar yayınlıyoruz…

(dokuzadabirdeniz.com) Adalar Savunması, İBB ve Adalar Belediyesi tarafından Adalar’da uygulanmaya hazırlanan yeni ulaşım düzeni ve kullanılması planlanan araçlara ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada Adalar’da ulaşımın temel biçiminin geçmişte olduğu gibi bugün de yürümek ve bisiklete binmek olması gerektiği vurgulanırken,  Adalar’ın sosyal ve doğal mekânları üzerinde egemenlik kuracak ve baskı yaratacak bir ulaşım araç ve yöntemlerinin sakıncalarına dikkat çekti.

whatsapp-image-2020-06-12-at-20-06-57 Adalar’da sosyal yaşam içindeki tek toplu ulaşım ihtiyacının tepe mahalleler ve çarşı-iskele bölgelerine uzak alanlarda yaşayan halkın çarşı bölgesiyle ilişkisinin sağlanmasından ibaret olduğunu belirten Adalar Savunması, bu amacı karşılamak için sınırlı sayı ve sefer aralıklarında, kentsel bölgeyle sınırlı olmak üzere Adalar’da yaşayanlara ve ziyaretçilere hizmet verecek küçük elektrikli toplu ulaşım araçlarının ihtiyacı karşılayacağını açıkladı. Açıklamada İBB tarafından Adalar’a getirilen abartılı sayıda minibüs ve taksi tipi aracın Adalar’daki sosyal ve doğal yaşamı olumsuz etkileyeceği belirtilirken “geçici” ve “zorunlu”  çözümler olarak sunulan mevcut araç, güzergah ve sayılarının hızla değiştirilmesi gerektiği belirtildi. Adalar Savunması açıklamasında, mevcut araç ve güzergahların mekansal baskı yaratmayacak şekilde düzenlenmesi, doğal sit alanına toplu taşıma hizmeti verilmemesi, ihtiyaç sahipleri dışında kullanılan bireysel akülü araçların toplatılması istendi. Açıklamanın tamamı şu şekilde:

 

Adalar’daki Ulaşım ve Araç  Tartışmaları Üzerine Zorunlu Açıklama / 16 Haziran 2020

Yeni İBB yönetiminin faytonların kaldırılmasının ardından Adalar’da uygulamaya hazırlandığı ulaşım çözümleri ve getirilen kapalı minibüs ve taksi tipi elektrikli araçlar Adalar’da ve Türkiye’de yaygın bir tartışma yarattı. Nasıl faytonlar ve hayvan sömürüsüne dayanan ulaşım araçları sadece Adalar’da yaşayanları değil, bütün Türkiye’yi yakından ilgilendiriyorsa, İstanbul’un bir parçası olan Adalar’daki ulaşım alternatifleri hakkında tüm kişi ve kesimlerin görüş belirtmesi de doğal karşılanmalı ve yadırganmamalıdır. 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, sıklıkla at ölümlerine neden olan ve hayvan sömürüsüne dayanan ulaşım ve turizm araçlarının kaldırılması ve elektrikli toplu ulaşıma yönelik bir çaba içine girilmesi olumludur. Bu çözümü üretme sırasında İBB tarafından satın alınan atların akıbetleri de yakından izlenmektedir. 

Ancak uzun yıllardan bu yana söylediğimiz gibi: Ulaşım çözümleri bakımından göz önüne alınması gereken temel ilke araçların değil, insanların hareketini ve mekânı planlamaktır. Her ulaşım yöntemi, kullanılan araç tipleri, güzergahları ve sefer sıklığı gibi değişkenler aracılığıyla mekânsal ilişkileri ve kentsel kullanım kararlarını doğrudan etkiler. Dolayısıyla sosyal ve mekânsal ilişkileri dönüştürecek ve İstanbul’un nadir doğal yaşam alanlarından biri olan Adalarımızı tahrip edecek ulaşım çözümleri kabul edilemez. 

Tekrar söylemek istiyoruz: Adalar’da ulaşımın temel biçimi geçmişte olduğu gibi bugün de yürümek ve bisiklete binmek olmalıdır! Bu nedenle kentsel ve doğal nitelikleri, mimari değerleri ve yaban hayatı yasalarla korunan, ancak turizm ve ticarileştirme başta olmak üzere birçok etken tarafından tahrip edilen Adalar’da herhangi bir elektrikli ya da fosil yakıtlı motorlu aracın, (geçmişte faytonların yarattığı etkiye benzer biçimde) Adalar’ın sosyal ve doğal mekânları üzerinde egemenlik kuracak baskın ulaşım yöntemi haline getirilmesi yıkımı hızlandıracaktır. 

Bugün özellikle faytonların kaldırılmasının ardından İstanbul Adaları’ndaki gündelik hayat yürümeye ve bisiklete binmeye dayanan bir sosyal ritim ve ilişkiler düzeni içinde akmaktadır. Adalar’da sosyal yaşam içindeki tek toplu ulaşım ihtiyacı tepe mahallelerde ve çarşı-iskele bölgelerine uzak alanlarda yaşayan halkın çarşı bölgesiyle ilişkisinin sağlanmasıdır. Bunun için sınırlı sayı ve sefer aralıklarında, yine kentsel SİT alanıyla sınırlı olmak üzere Adalar’da yaşayanlara ve ziyaretçilere hizmet verecek ve kamu tarafından işletilecek küçük elektrikli toplu ulaşım araçları dışında bir ulaşım ihtiyacı yoktur. 

 

Bu genel yaklaşım ışığında: 

  • Adalar’daki yerleşim bölgeleri ve çarşı-iskele bölgeleri arasında halkın ulaşım ihtiyacını karşılayacak elektrikli toplu ulaşım araçları faaliyete geçmelidir. Bu araçların güzergahları Adalar’ın tepe mahallelerine kadar hizmet verecek şekilde düzenlenmelidir. Ancak bu ihtiyacı karşılamak için Büyükada’da 90, Heybeliada’da 25, Burgazada ve Kınalıada’da 10’ar adet olmak üzere, ada hayatını baskı altına alacak, önemli bir bölümü turistik amaçla hizmet vermesi planlanan abartılı sayıda “minübüs ve taksi tipi” araca ihtiyaç yoktur. Minibüs tipi araçlar “geçici” ve “zorunlu” bir çözüm olabilir, ancak en kısa zamanda küçük ve kentsel baskı yaratmayacak araçlarla değiştirilmelidir. 
  • Toplu ulaşım araçlarının turistik gezi, tur vb. amaçlarla doğal sit alanına girişi Adalar’ın yaban hayatında hızlı ve geri dönüşü mümkün olmayan bozucu bir etki yaratacağı için kesinlikle engellenmelidir. 
  • Bugün sayıları binlerle ifade edilen ve kontrolsüz bir biçimde çoğalan, büyük bölümü plakasız bireysel akülü araçlar en kısa zamanda toplanmalı ya da Adalar dışına çıkartılmalıdır.
  • Yaşlıların, hastaların ve esnafın ihtiyaçları için kullanılacak bireysel akülü araçlar ve işletilmesi planlanan elektrikli taksiler göstermelik değil, sıkı denetim şartlarına bağlanmalıdır.
  • Adalar’da kentsel ve doğal yaşamı yıkıma uğratan kitle turizminin etkilerini derinleştirecek, doğal alanlardaki ticarileşmeyi arttıracak, Adalar’ın yaşam alanlarının tahrip edilmesine yol açacak güzergâh, durak ve seferler iptal edilmelidir.
  • Kiralık bisiklet işletmecileri tarife, sayı, güvenlik ve güzergâh bakımlarından sıkı bir şekilde denetlenmeli ve düzenlenmelidir. Adalar’da bisiklet kullanımı kamu kaynaklarıyla desteklenmelidir.
  • Çoğunluğu kamu kurumlarına ait olan ve sayıları 200’ü bulan fosil yakıtlı araçların sayıları azaltılmalı ve en kısa zamanda elektrikli araçlara dönüştürülmelidir.  16 Haziran 2020

 

About 9ada1deniz

Check Also

Küresel ısınma sonucunda İstanbul 3 adaya bölünecek!

Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, küresel ısınmanın olası etkileriyle ilgili konuşurken “İstanbul 3 tane …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir