Yassıada ve Sivriada’nın mercanları yokoluyor…

Dr. Nur Eda TOPÇU ERYALÇIN

İstanbul Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı

PIC_0005-2-491x380
Sivriada gorgonları – Derinlik 62. mt.(*)



1- Marmara Denizi, Prens Adaları’ndaki mercan toplulukları neden eşsizdir?

Bu bölgede, bazı mercan türlerinin yoğun topluluklar oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu türlerden bazıları, Akdeniz’e endemiktir yani dünyada başka hiçbir yerde görülmezler. Özellikle 2 tür vardır ki, bunlar derin deniz türleridir (isimleri Paramuricea macrospina ve Spinimuricea klavereni); her ikisi de en sığ 50 m derinlikte görülmeye başlanır ve genellikle 50 m’den daha yüksek derinliklerde görülürler, üstelik ender ve seyrek olarak… Oysa Marmara Denizi’nde 20 metrelerden itibaren, yani insanların tüplü dalışla rahatlıkla ulaşarak gözlem yapabilecekleri derinliklerden itibaren görülmeye başlanır bu türler. Üstelik göreceli olarak yaygın ve sık topluluklar halinde! Bu durum kısmen, Ege ve Karadeniz arasındaki konumuyla Marmara Denizi’nin sahip olduğu çok özel akıntı sistemleri sayesinde oluşmuştur. Ortaya çıkan topluluklar hem Türkiye kıyıları hem de bütün Akdeniz havzası için eşsizdir. Bu toplulukların yanı sıra, Akdeniz için daha tipik türlerden oluşan topluluklar da vardır. Bu türlerden Eunicella cavolini mercanı (çalı mercanı), Batı Akdeniz kıyılarında (özellikle İtalya ve Fransa) yoğun topluluklar oluşturur ve bu topluluklara son derece değer verilir. Devamlı olarak izleme altındadır ve korunmaları söz konusudur. Bu türün topluluklarına Doğu Akdeniz’de fazla rastlanmaz. Doktora tezimde elde ettiğimiz verilere göre, Yassıada ve Sivriada’da metrekarede 10’dan fazla çalı mercanı bulunmaktadır. Bu durum da yine hem ülkemiz, hem de Doğu Akdeniz için çok özel bir durumdur.

123_Page_1

 

 

2- Mercan topluluklarını korumak neden önemlidir?

Gorgon ve yumuşak mercanlar yavaş büyüyen uzun ömürlü canlılardır. Mercanlar ve gorgonlar 3 boyutlu ağaç benzeri yapılar oluştururlar ve bu türler “ekosistem inşacıları” olarak bilinirler (Jones ve diğ. 1994). Komünitelerin yapısı, biyoması ve çeşitliliği üzerinde çok önemli etkileri vardır (Ballesteros 2006). Kendileri başlı başına bir habitat olarak kabul edilebilirler ve çevrelerindeki biyolojik çeşitliliği artırdıkları kanıtlanmıştır (Cerrano ve diğ. 2010). Ekosistemin işleyişi üzerinde son derece önemli etkileri vardır. Yok olmaları durumunda, karmaşıklık ve dolayısıyla tür çeşitliliği azalacak, önemli ölçüde habitat kaybı oluşacaktır. Bu durum uzun vadede tüm ekosistemin işleyişini etkileyecektir. Yaptığımız çalışmada, Marmara Denizi’ndeki mercan ve gorgon topluluklarının birçok türe habitat oluşturduğu ve yumurtlama alanı sağladığı görülmüştür.

123_Page_2

Denizel biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla oluşturulan AB Habitat Yönergesi (92/43/EEC) ve Barselona Sözleşmesi üye ülkeleri tarafından kabul edilen bir Eylem Planı (Akdeniz’deki Koralijen ve Diğer Kalkerli biyolojik Yapıların Korunması Eylem Planı) bu toplulukların korunmasını amaçlamaktadır (UNEP-MAP-RAC/SPA, 2008). Her iki hukuki belge de koralijen (Akdeniz’deki en önemli ikinci habitat tipi) içinde önemli yere sahip olan yumuşak mercan ve gorgonların muhafazasını ve izlenmesini gerektirmektedir. Barselona sözleşmesi bağlayıcı değilken Habitat Yönergesi ise bağlayıcı bir belgedir; bu açıdan Türkiye de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.

DIGITAL CAMERA

3-Suya bırakılan kum-çamur, balçık ve atıklar mercan topluluklarını nasıl etkiler?

Mercan ve gorgonlar, suda askıda bulunan besin parçacıklarını ve mikroskobik canlıları süzerek beslenirler. Mercan ve gorgon dalları üzerinde her biri bir çiçek görünümünde olan ve polip olarak adlandırılan yapılar süzme işlemini gerçekleştirir. Su kolonunda aşırı miktarda kum, çamur ve balçık bulunması durumunda, poliplerin üzeri örtülür ve tıkanır. Canlının beslenme ve nefes alma faaliyetleri durur ve bir süre sonra dokularını kaybederek ölür. Büyükada’nın arkasında bulunan Balıkçı Adası ve Yassıada’da bulunan mercan topluluklarına en son yaptığımız dalışlarda bu örtülme ve tıkanma durumlarının ne yazık ki başlamış olduğunu gözlemledik ve birçok Spinimuricea klavereni mercanının ölmüş olduğunu gördük. Eğer bu yoğun balçık çökelmesi Prens Adaları kıyılarında devam ederse, ne yazık ki hiçbir mercan türünün hayatta kalabilmesi mümkün olmaz.

 

(*) Fotoğraflar  http://derintakip.blogspot.com.tr

About 9ada1deniz

Check Also

Dünya’nın en kuzeyindeki ada keşfedildi!

Grönland’da örnek toplamak için geçen ay yola çıkan bilim insanları, Dünya’nın en kuzeyindeki kara parçasını buldu. Araştırma …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir