44 yıl boyunca Heybeliada’ya Halk Kütüphanesi olarak hizmet veren ve 2013 yılında Adalıların topladığı imzalarla yanmaktan, yıkılmaktan kurtularak restorasyonuna başlanan tarihî köşk, Millî Eğitim ve Halk Eğitim’in idari bir binasına dönüştürüldü.
Türkiye’deki kütüphanecilerin ve tüm Adalıların ve çocukların büyük bir heyecanla restorasyonunun bitmesini beklediği Heybeliada Halk Kütüphanesi binası 5 yılın sonunda açıldı. Ancak kütüphane olarak değil!
2014’te Kültür Bakanlığı burayı Ada halkının desteğiyle örnek bir kütüphane olarak açma sözü vermişti. İstanbul Valisi ‘Ben kütüphane kapatan Vali olamam’ demişti. 2016’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde binanın kullanım amacını sorgulayan iki soru önergesi verilmişti. ‘Heybeliada 2018’e de Kütüphanesiz Girmesin’ sloganıyla Change.org’da başlatılan kampanyada 10 bin imza toplanmıştı. Maltepe Üniversitesi Adada bir sosyolojik araştırma gerçekleştirmiş, bu ihtiyacı bilimsel olarak kanıtlamıştı. Türk Kütüphaneciler Derneği bir bisiklet turu düzenlemiş, bina önünde toplu olarak kitap okuyarak bu talebe dikkat çekmişti. Son olarak Heybeliada İlkokul ve ortaokul öğrenci velileri kendi aralarında 300 imza toplayarak Kaymakam’a götürdü ve çocuklarının bu kütüphaneye ihtiyacı olduğunu iletti.
2013 yılından itibaren konunun muhatabı olan tüm kurum ve kuruluşlarla toplantılar düzenleyen, yüzlerce kişinin katıldığı etkinliklerle Adadaki bu ihtiyacı açıkça ortaya koyan Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği olarak bu mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Eninde sonunda Heybeliada’nın bir kütüphanesi olacak!
“Heybeliada’da Kütüphaneye Ne Gerek Var!” anlamına gelen bu yeni durumu kabul etmiyor ve “Heybeliada’nın Kütüphaneye İhtiyacı Var!” demeye devam ediyoruz, ısrarla da edeceğiz.
Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği