Filiz Ayla – Heybeliada
Önce bir şaşırdık sonra kendimizi kategorize edilmiş bulduk; kızlı erkekli. Cinsiyet üzerinden bir tanım gibi görünse de aslında bu cinsellik üzerinden bir tanımdı, hem de heretoseksüel cinsellik üzerinden bir tanım. Buna yabancı değiliz çocukluğumuzdan beri ne zaman küçük bir açılım yapmak istesek hayatımızda açık ya da örtük biçimde cinsellik temelli uyarılara maruz kalırız. Ama burada durum biraz farklı uyarı anne babadan komşudan gelmiyor dosdoğru devletten geliyor. Merakım ise bu yaklaşım ne kadar devletlû’lerin fantazilerinden kaynaklanıyor?
Burada kastedilen aynı yaşlarda olan farklı cinsiyete sahip insanlar değil mi. Oysa kızlı-erkekli sözü bize “hmm bunlar aynı yaşda” diye düşündürtmüyor. Mesela ikilinin dişi olanının yaşça daha küçük olduğunu ya da henüz hiç bir cinsel etkinliğinin olmadığını düşündürüyor. Erkek ise tabii büyük, kendi kararını verebilen, kızı da kandırabilecek olan hatta adı üzerinde “erkek” işte. O halde laf hızla fantaziye kayıyor ki masum küçük kız ve kötü büyük erkek fantazisine yani kızlı-erkekli. Oysa konu kadınlı-erkekli diye tanımlanabilirdi ya da kızlı-oğlanlı diye ama yapılmadı, akla bile gelmedi. Çünkü kadınlı erkekli dendiğinde korunacak kimse kalmayacaktı, her ikisinin de yetişkin olduğu kabul edilmiş olacaktı. Ve iddia havada kalacaktı. Kızlı-oğlanlı dendiğinde ise zaten ne işi var o sübyanların üniversitede denecekti. Kızlı-erkekli ise bizi iddia sahiplerinin fantazi dünyasına götürüyor, maalesef.
Bu fantazi dünyasının çok pornografik olduğunu da biliyoruz zaten. İnsan ilişkilerini özellikle de kadın ve erkek arasındaki her türlü iletişimi cinselliğe bağlayan bir fantazi dünyasıdır bu. Mesela kadının saçı, derisi, eli, bileği bile sürekli kışkırtıcı cinsel nesne olabilir. Kadının gebeliği bile nasıl da gebe kaldı acaba neler yaptı gebe kalmak için keyif mi aldı yoksa almadı mı aldıysa çocuk şu cinsten olabilir yoksa bu, altta mıydı, üstte miydi yüzyüze miydi yoksa yanyana mıydılar o zaman da …. diye her ayrıntı cinsel uyaran nedeni olarak görülebilir.