(dokuzadabirdeniz-27.11.2015)
Adalar’da Aralık 2012 tarihinden bu yana çalışmaları devam eden “1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı” sürecinde sona yaklaşılıyor. Plan sürecinin standart prosedürü kapsamında yapılması zorunlu olan Halk Toplantıları’nın ikincisi 26 Kasım 2015 Perşembe günü düzenlenerek Adaların geleceği açısından büyük önem taşıyan 1/1000’lik planlarda bir adım daha atılmış oldu. Adalar Belediyesi tarafından Büyükada Anadolu Kulübü’nde düzenlenen toplantıda, belediye temsilcilerinin yanı sıra 1/1000’lik planları hazırlayan müellif şirket EgePlan firmasının ve planın finansal destekçisi İller Bankası’nın temsilcileri de hazır bulundu. Kent ve yaşam hakkı savunucularının, mimar ve şehir plancılarının yanı sıra çeşitli emlak firmalarının temsilcileriyle, Adalar’daki mevcut tesisleri problemli su sporu klubü yetkililerinin katıldığı toplantı zaman zaman gergin bir havada gerçekleşti. Yapılan konuşmaların büyük bölümünde belediye tarafından yürütülen plan sürecinin yasal-bürokratik-teknik mekanizmalar içinde boğulması eleştirilirken, Adaların korunması ve geleceğe taşınması açısından büyük önem taşıyan planın bir “koruma” değil “uygulama” planı olarak algılanmasının sakıncalarına dikkat çekildi. Halk toplantısının bir standart prosedür olarak görülmesi, toplantı için hafta içi bir günün belirlenmesi ve sürecin yasal prosedüre hapsedilmesi eleştirildi. Adalar Savunması planı hazırlayan firma tarafından yapılan 1/1000’lik plan sürecini kapsayan 10 dakikalık bilgilendirme
sunumunun çok yetersiz olduğunu, bürokratik sürecin katılımı engellediğini belirterek her adada ayrı ayrı geniş halk toplantıları yapılmasını önerdi. Plan üzerinde İBB ya da ÇŞB tarafından yapılabilecek revizyonlarla ya da yerel belediyenin uygulama kararlarıyla adaların yapılaşmaya açılma tehlikesi olduğunu vurgulayan Adalar Savunması, plan sürecindeki gelişmelerin endişe verici olduğunu, plan kararlarını görmek ve adalar halkıyla tartışmak istediklerini, mevcut belediyenin geçen aylarda “geçiş dönemi yapılanma koşulları”nın yeniden uygulanması için yaptığı başvurunun da niyetler açısından kaygı uyandırdığını belirtti. Seferoğlu, Lido gibi kent suçlarının ve hukuksuzluk anıtlarının çoğalmasına yol açabilecek 1/1000 sürecini yakından takip etmeye devam edeceklerini belirten Adalar Savunması’nın yanı sıra Adalar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği temsilcileri de 1/5000’lik planların halen mahkemelik olduğunu ve bu konudaki davalar sürerken yapılan planın hukuken tartışmalı olduğunu vurguladı. Dernek temsilcileri, duvarlara küçültülmüş plan paftaları asmanın katılımcılık ve bilgilendirme anlamına gelmediğini ve sürecin güven vermediğini belirttiler. Toplantıyı yöneten Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, katılımcıların eleştiri ve önerilerini not ettiklerini ancak yasal
prosedürler dışında herhangi bir programlarının olmadığını ve sürece bağlı kalacaklarını belirtti. Plan sürecinde belediye yönetiminin Adalar’daki herhangi bir parsele dair özel bir talebinin olmadığını söyleyen Aytaç kendilerine güvenilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı katılımcılarının büyük bölümü ise güven talep eden belediyenin öncelikle Lido yıkımını gerçekleştirilmesini ve Seferoğlu inşaatını durdurması gerektiğini söyleyerek tepki gösterdiler. Toplantıda su sporu kulüplerinin durumu, planın 5000’lik planlarla uyumu, orman ve kıyı alanlarındaki işgallerin geleceği de tartışılan konular arasındaydı. Adalar 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı‘nın Kentsel Sit Alanları’na dair bölümleri Adalar Belediye Meclisi tarafından onaylandıktan sonra İBB Büyükşehir Belediye Meclisi, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, tekrar İBB Belediye Meclisi ve Askı Süreci aşamalarından geçecek.
Aynı Planın Doğal Sit, Çakışan Sit ve Dolgu alanlarına ilişkin bölümleri ise sırasıyla Adalar Belediyesi, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, ÇŞB Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü onaylarından geçecek. Önümüzdeki yaklaşık 1 yıllık süreci kapsayacak ve Adaların geleceği açısından büyük önemi olan Adalar 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı‘nın hazırlık çalışmalarını ve uygulama sürecini önümüzdeki günlerde Dokuz Ada Bir Deniz’de çeşitli yönleriyle tartışmaya devam edeceğiz…