Kalender – Ceren Cevahir Gündoğan Üstüme vuran tuzlu sudan dalgaların getirdiği sesleri duydum ömrüm boyunca. Burgaz-Kınalı arasındaki çukurda çok sallarım, her gün benimle yol gidenler uykularında olsalar bile bu sallanmaktan anlarlar ki Kınalı’ya varmak üzereyiz. Boncuk Kaptan dümendeyse, o gün keyfim yerindedir. Onun olduğu günler, Kınalı İskelesi’nde fazladan üç …
OkuJ. Dietrich’in Öyküsü
J. Dietrich’in Öyküsü – Ceren Cevahir Gündoğan Tozumu almak, Zarife’nin aklına gelmiyor. Köşke yerleştiğimde sanmıştım ki, ince ve narin parmaklı bir madam açacak kapağımı ve usulca dokunacak tuşlarıma… Akşamları verilen davetlerde sırayla birer-ikişer oturup koltuğa en neşelisinden hüzünlüsüne şarkılar çalacağız. Onlar mı beni çalıyor ben mi onlara başımdan geçenleri anlatıyorum …
OkuNarçiçeği Sokağı
NARÇİÇEĞİ SOKAĞI – Ceren Cevahir Gündoğan Çok uzun zamandır buradayım. Kendimi bildim bileli ve sanki insanlar önümden geçip gittikçe, kendimi bilmediğim zamanlardan da beri buradayım… Kınalıada’nın en eskilerinden sayılırım. Yavrusuna seslenen anne martıyı mı anlatayım? Eğer o kış çetin geçiyor ise aç kalmasın diye köpekler ve kediler, Pangaltı’ndaki işkembeciden …
OkuSandık
SANDIK – Ceren Cevahir Gündoğan Yara sağaltırmış tuzlu su. Ne yiğitler aldıkları bıçak ya da mermi yarasını Akdeniz’in sularına bıraktı da iyileşti. Ben bilirim. Cabbar, koynunda kaması olmadan ateşin başında uyumazdı. Uyku dediğin de bir göz hep açık. Ben de vardım, yanındaydım. Ayırmazdı yanı başından, arada sırada üzerdi beni …
Oku